Перевод: со всех языков на турецкий

с турецкого на все языки

kızgın kızgın bakmak

  • 1 зло

    kötülük; hınç
    * * *
    I с
    1) врз kötülük

    употреби́ть что-л. во зло — kötüye kullanmak

    выбира́ть ме́ньшее из зол — ehveni şerri tercih etmek

    исто́чник всех зол — tüm kötülüklerin kaynağı

    я тебе́ зла не жела́ю — senin kötülüğünü istemem

    2) ( злость) hınç

    сорва́ть зло на ком-л. — hıncını birinde almak / çıkarmak

    со зла́ — hırsından

    II нареч.
    hınçla; hışımla; öfkeli bir sesle

    зло смотре́ть на кого-л.kızgın kızgın bakmak ( гневно); ters / yan yan bakmak ( враждебно)

    зло вы́ругаться — hışımla küfretmek

    зло подшути́ть над кем-л.birine zalim bir şaka yapmak

    соба́ка зло рыча́ла — köpek hırslı hırslı hırlıyordu

    Русско-турецкий словарь > зло

  • 2 glare

    adj. parlak ve şeffaf, pürüzsüz
    ————————
    n. göz kamaştırıcı ışık, parıltı, göze batan şey, düşmanca bakış, kötü bakış, parlak ve şeffaf yüzey
    ————————
    v. parlamak, göz kamaştırmak, göze batmak, dik dik bakmak, kötü kötü bakmak
    * * *
    1. kızgın bak (v.) 2. kızgın bakış (n.) 3. parılda (v.) 4. göz kamaşması (n.)
    * * *
    [ɡleə] 1. verb
    1) (to stare fiercely and angrily: She glared at the little boy.) göz kamaştıracak şekilde parlamak
    2) (to shine very brightly, usually to an unpleasant extent: The sun glared down on us as we crossed the desert.) parlamak
    2. noun
    1) (a fierce or angry look: a glare of displeasure.) öfkeli bakış
    2) (unpleasantly bright light: the glare of the sun.) göz kamaştırıcı ışık
    - glaringly

    English-Turkish dictionary > glare

  • 3 glare

    (göz kamastirici biçimde) parlamak, parildamak; öfkeyle bakmak, ters ters bakmak, kötü kötü bakmak,göz kamastirici isik, parilti; kizgin bakis, ters bakis

    English to Turkish dictionary > glare

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»